Kalıtımın insanların fiziksel performansının üzerinde etkili olduğu artık bilinen bir gerçektir. Bu zamana kadar yapılan araştırmalarda 200’den fazla genin fiziksel aktivite performansıyla ilişkili olduğunu görüyoruz. Fakat genlerin bireyin fiziksel performansı üzerindeki etkisinin ne kadar olduğunu belirlemek, birçok farklı gen birlikte çalıştığı için kolay değildir. Multi-faktöriyel yaklaşım denen bu durumda genlerle birlikte çevresel etkiler süreci değiştirebilmektedir.
Vücut yapısı, dayanıklılık ve güç harcamayı gerektiren sporu yapan kişilerin performansını etkileyen temel unsurlardan biridir. Genetik faktörler ise bu özelliklerin gelişmesi için gerekli altyapıyı sağlar. Ayrıca her spor dalı için farklı bir genetik özellik öne çıkmaktadır. Örneğin; Basketbol’da boy çok önemlidir ve boyun uzamasını %30-40 oranında genetik faktörler belirlemektedir.
Vücuttaki farklı sistemlerin fiziksel performans üzerinde de etkisi önemlidir. Örneğin; kasların işlevini yerine getirmesi için düzenli olarak oksijen akışı sağlamak gerekir. Maksimal oksijen tüketimi (vital oksijen kapasitesi) olarak ifade edilen bu özellik üzerinde genetik rolün etkisi fazladır. Örneğin; Genetik olarak kas yapısı ve vital oksijen kapasitesi açısından avantajlı bir sporcu kişisel gelişimi açısından diğerlerine göre bir adım önde olacaktır.